10 Ağustos 2013 Cumartesi

TSYD KUPASI | ELAZIĞSPOR 1-3 KAYSERİ ERCİYESSPOR

Öncelikle şunu belirtmeliyim; bu takım kötü oynamıyor. Evet, 3-1 yenildik. Evet, çok basit goller yedik. Ama takımın oyun anlayışı göz dolduruyor ve gelecek için umut vaat ediyor. Paslaşmaların kalitesi, isabet oranının yüksekliği dikkat çekiyor. Atak oynamayı ve gol için arzulu baskı yapmayı öğrenmişiz. Akıllı oynamayı öğretmiş bizim çocuklara Trond Sollied, yani profesör.

Peki kötü yanımız hiç mi yoktu? Tabii ki vardı. Bunların bir kısmı hocadan bir kısmıysa yönetimden kaynaklanıyor

Hava toplarında çok kötüyüz bir kere. Yediğimiz üçüncü gol buna bir örnek. Duran toplardan rakip kaleye yaptığımız hiçbir ortayı yani hava topunu değerlendiremedik. Bunun iki nedeni var; birincisi, oyuncularımızın rakip sahada iyi organize olamamaları ki bunu düzeltmekle bitmiyor iş çünkü ikinci neden daha önemli.

 İşte o ikincisi, duran topları kullanacak oyuncumuzun kim olduğunun belli olmaması. Serdar Gürler kullandı, Köksal kullandı, hatta Özgür Özkaya bile kullandı ki o da topu auta yolladı. Bir takımda duran topları bir veya en fazla iki oyuncu kullanır ki bu oyuncular önceden bellidir.

Mesela penaltı pozisyonu… Serdar Özkan çok güzel çalımlarla ceza alanına giriyor ve penaltı yaptırıyor. Buraya kadar şahane. Ama hakem penaltı noktasını gösterir göstermez elini kaldırarak “ben kullanmak istiyorum” diyor ve koşarak gidip topu alıyor. Penaltıyı kullanıyor, skoru 1-1 yapma fırsatımız kaçıyor.

Penaltıyı kaçırması önemli değil, atsa da bunları söyleyecektim. Problem şu, bir takımın penaltıcısı önceden belirlenmeli. Yoksa takımda büyük tartışmalar oluşabilir ve skora en yakın olduğunuz penaltılarınız havaya uçabilir. Penaltı gibi duran topları kimin kullanacağı önceden belirlenmelidir. Bu dediklerim Trond Sollied’in sorumluluğunda.

Şimdi gelelim yönetime… Bu maça ve diğer hazırlık maçlarımıza baktığımızda topu ileri taşımakta hiçbir sorunumuzun olmadığını görüyoruz. Fakat ileri uçta sonuca gidebilecek adamların eksikliğini bu yıl da çekeceğiz gibi görünüyor. Çünkü topu getiren var ama o gelen topu alıp da filelerle buluşturacak bir kişi bile yok. Bu konuda en çok sorumluluk alan kişi Serdar Gürler (gururumuz) o da forvet oyuncusu değil. Yönetim acilen (liglerin başlamasına çok az kaldı) paraya kıyıp sağlam bir forvetle anlaşmalı.

Yönetimin suçlu olduğu bir nokta daha var: Ön libero. Bu mevkide genç oyuncumuz Alper Kalemci görev aldı bu akşam. Görevini layıkıyla yerine getirdi, ayağına sağlık onun. Görünen o ki Sollied verdiği direktiflerde “tek pas” emrini vermiş ki Alper çok akıllıca, ayağına gelen topu hiç vakit kaybetmeden en müsait pozisyondaki arkadaşına teslim etti. Riske girmedi, topu ayağında tutmadı ve en iyisini yaptı.

Sollied’i kutlamak gerek çünkü Alper Kalemci gibi bir değeri takımımıza kazandıracak gibi görünüyor. Ama koca bir sezon Alper’le geçmez. Yönetim yine paraya kıyıp ön liberoya sağlam bir oyuncu almalı.

Kısa Notlar:

Serdar Gürler sadece sağ açıkta oynatılmalı. Bugün de gördük ki başka yerde faydalı olamıyor. Belki forvet arkası da düşünülebilir ama sağ açıkta harikalar yaratıyor.

Serdar Özkan bugünkü oyunuyla göz doldurdu. Ama hâlâ mental açıdan eksikleri var.

Alper Kalemci’ye sık sık şans verilmeli. Ön liberoda ihtiyacımızı karşılayacaktır. Bir yeteneği daha Türkiye futboluna kazandırırız hem.

Roland Alberg’den çok şey bekliyorum. Belki bugün pek iyi değildi ancak ona da şans verilmeli. Genç ve yetenekli bir oyuncu, daha 22 yaşında.

Bu arada Kayseri Erciyesspor’lu oyuncuları kınıyorum. Bu gibi pek iddiası olmayan maçta bile iddialı maçlarda dahi olmayacak sertlikte oyun oynadılar. Sert tekmeler havada uçuştu. Üstüne Azofeifa bir de kavga çıkardı. Hiç olmayacak hareketler bunlar, çok kötü.

İleriki yazılardan haberdar olmak için bu blogun Facebook sayfasını beğenebilirsiniz: Bordo Beyaz Aşk için tıklayınız.


2 yorum:

  1. yeni yazıları bekliyorum. amatör ruhla oluşturulmuş güzel ve takip edilesi bir site ve yazılar.

    YanıtlaSil