22 Eylül 2013 Pazar

5. HAFTA | FENERBAHÇE 4-0 ELAZIĞSPOR

Sane gibi kaliteli bir oyuncumuz olduğu için çok şanslıyız.

Skor aldatıcı oldu. İki takım da kötü oynamışken skorun 4-0 olması ve bizim aleyhimize olması Elazığspor için acı verici.

Peki onlar da kötü oynadıysa neden yenildik?
1. Bireysel Yetenekler: Fenerbahçe'nin oyuncuları bizim mütevazı kadromuza göre çok daha kaliteli. Büyük bir takım kötü oynarken bir Anadolu kulübü olarak siz de kötü oynarsanız yetenekli olan büyük takım maçı rahat alır ki dün gece de öyle oldu.

2. Beş Haftadır Süren Defans Sorunumuz: Bu blogda maç sonrası yorumlarıma bakarsanız neredeyse hepsinde (kazandığımız maçlar dahil) defansımızın alarm verdiğini belirtmiştim. Kronikleşmiş defans sorunumuz kötü skorun en büyük nedenlerinden biri oldu. Nasıl çözeceğiz belli değil. Ama çok başımızı ağrıtacak gibi duruyor.

3. Hücumda Bal Yapmayan Arı Durumuna Düşmemiz: Fenerbahçe dün öyle aman aman bir futbol oynadığı için kazanmadı, biz kötü oynadığımız için kazandı. Haftalardır defansımızın oluşturduğu olumsuzlukları göz önünden kaldırarak bize puan kazandıran hücum anlayışımızı bu maçta sahaya yansıtamadık. Oysa biraz o eski oyunumuzdan oynayabilsek Fenerbahçe'ye gol atmak işten bile değildi.

4. Zülküf Özer: Bugüne kadar kazandığımız puanlarda büyük emeği olan Zülküf'tü. Rakip birçok pozisyona girse bile çok önemli gollük şansları engelleyip bize çok yararı olmuştu. Bu maçta Cristian'ın pozisyonu dışında onu yapamadı Zülküf. Dolayısıyla kaybettik.

5. Pape Habib Sow: Bu maçta çok kötüydü. Yaptığı pas hataları ve savunma halindeyken pozisyon alamama sorunları yüzünden çok çektirdi bize. Zaten Sollied de 37 dakika dayanabildi ona. Kaliteli bir oyuncu belki ama uyum sorunu yaşayacağı aşikar.

Hülasa bugüne kadar yediğimizden fazlasını atıyor, Zülküf' sayesinde de çok fazla yemiyorduk. Bugün yedik, atamadık, Zülküf de tutamayınca skor 4-0 oldu. Kötü oldu.

Beni en çok üzen nokta ise Elazığspor'u ve diğer Anadolu kulüplerini sadece İstanbul takımlarıyla olan maçlarını izleyip karar veren büyük çoğunluğa  haftalardır süren iyi oyunumuzu gösteremediğimizden dolayı kötü bir izlenim oluşturmamız oldu. Zira önceki 3 maçlık muhteşem performansımızı görmeyip de bu maça göre "Elazığspor düşer" diyen beleşçi yorumcular ortaya çıktı, üzücü.

Taraftarımız umutsuz olmamalı. Bir maçtı, geçti. Geçen haftalardaki performansımızı göstersek rahat kazanabilirdik kesinlikle. Ama gerçek rakiplerimize yenilmektense Fenerbahçe'ye yenilmek daha iyi. Dolayısıyla henüz kaybettiğimiz hiçbir şey yok.

Önümüzde Kasımpaşa maçı var. İnşallah o maçı alıp hem bu kötü skoru unuttururuz hem de ilk 10'daki yerimizi sağlamlaştırırız. Profesör'e güveniyoruz.

Yazıyı bitirmeden Fenerbahçe taraftarına iki çift lafım var. Skora kanmayın, haftalardır kazanıyorsunuz ama oynadığınız oyunla değil, futbolun rüzgârı sizin lehinize esiyor. Ama gün gelir de tersine eserse o rüzgâr, ah vah etmeyin (ki edeceksiniz). Benden söylemesi. Ersun Yanal'dan bir cacık olmaz.

İleriki yazılardan haberdar olmak için bu blogun Facebook sayfasını beğenebilirsiniz: Bordo Beyaz Aşk için tıklayınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder