![]() |
Başarı için bu ruha ihtiyacımız var. Biz geçen yılı özledik. |
Bu hafta, Elazığsporumuz adına önemli gelişmelere sahne oldu. Elazığspor Okan Buruk'la çıktığı üçüncü maçında henüz takımıyla ilk karşılaşmasına çıkan Sergen Yalçın'lı Gaziantepspor'a maalesef 3-1'lik skorla mağlup oldu. Yılmaz Vural'la kurtulmayı başardığı lig sonunculuğuna 33 hafta sonra yeniden geriledi.
Üzülerek söylüyorum ki yenilmek önemli bir gelişme değil artık bizim için. Sekiz haftadır yeniliyoruz zaten, hem de üçer dörder gol yiyerek. Ama belki de en önemlisi, "futbolcularının paralarının 5 aydır ödenmediği" söylentisiydi.
Bu can sıkıcı durumlar taraftar gruplarını fena halde kızdırdı. Yönetime karşı büyük tepkiler gelmeye başladı. Zafer Yetiş'in “Başkan Öztürk’ü hataya sevk edenler var” açıklamasını da arkasına alan taraftar gruplarımız, sezon başından beri tepkili oldukları genel menajer Özgür Öztürk'e ve sportif direktör Yasir Elmacı'ya ateş püskürdü. Sosyal medyada Elazığ adına büyük yankı oluştu.
![]() |
Özgür Öztürk |
Tabii bunda Özgür Öztürk'ün daha önce söylediği iddialı sözlerin de büyük payı vardı. Özgür Öztürk'ün, Elazığspor ilk 4 haftada 7 puan ve ligde ilk 5'te yer almışken;
“Elazığspor bu sezon geçtiğimiz sezon yaşadığı düşme korkusunu yaşamayacak.”
“Elazığspor’un kadro derinliği çok iyi. Ligde bu sezon ilk 10 hedefine ulaşabiliriz”
gibi açıklamaları sonrasında ortaya çıkan 8 maçlık yenilgi tablosu Özgür Öztürk'ü hedef tahtasına koydu.
Bütün bu tepkilerin ardından kulüpte çok ani gelişmeler yaşandı. Önce Yasir Elmacı'nın istifa ettiği haberi geldi, daha sonra Özgür Öztürk'le yollar ayrıldı. Bu iki gelişmenin ardından başkan Selçuk Öztürk'ün taraftar gruplarıyla görüşmelerde bulunduğu ve bilet fiyatlarında radikal indirimlere gideceği söylendi.
Yapılan indirimlerle yeni bilet fiyatları; kale arkası 2 TL, maraton 5 TL, kapalı 10 TL oldu. Sezon başında önce 35, daha sonra 25 TL'ye satılan maraton biletleri artık 5 TL'ye düşmüştü.
Başkan Selçuk Öztürk'ün taraftar gruplarıyla yaptıkları görüşmeler sonrasında bir adım daha atıldı. Elazığspor taraftarlarının gönlünde taht kuran oyuncular Elazığ'a çağrılarak yeniden kulübe katılmaları konusunda adımlar atıldı. Caner Bulut, Oktay Pop gibi oyuncular ile yeniden anlaşma sağlandığı haberleri, Elazığsporumuzun taraftar grupları tarafından sosyal medyadan duyruldu.
İşte yaklaşık bir haftadaki bu gelişmeler, taraftarlarda büyük sevince yol açtı. Herkes "artık birlik zamanı, artık destek zamanı" diyerek umutlandı. Narkoz ve Gençlik 23 taraftar grupları takımımızın bu zor zamanında birlikte hareket edeceklerini açıklayarak duyarlılıklarını gösterdiler.
![]() |
Elazığspor Başkanı Selçuk Öztürk |
Selçuk Öztürk ise yaptığı açıklamada "Taraftar gruplarına laf söyletmem, onlar bizi yaz kış deplasmanlarda yanlız
bırakmıyor. Bize destek olanlardan da istifaya çağıranlardan da Allah razı olsun. Dün elimi sıkanlar bugün istifaya çağırıyorlar. İnşallah
yeniden elimi sıkacakları günler gelecek." diyerek taraftar gruplarını övdü.
Elazığlıların genelinde artık büyük bir umut var. Herkes cuma günü evimizde karşılaşacağımız Bursaspor maçını bekliyor. O maçta tribünler hınca hınç dolacak, takıma büyük bir destek olarak tribünde yer alacak Elazığlılar.
AMA FARK ETMEDİKLERİ ÇOK ŞEY VAR;
1) Elazığspor, maalesef haftalardır Süper Lig düzeyinin altında bir performans ortaya koyuyor. Genelde teknik direktör değişikliği takımlara olumlu yansır, ama durumumuz Okan Buruk'un takımın başına gelmesinden sonra da değişmedi. 3 maçta 3 mağlubiyet aldık.
Şimdi soruyorum; Özgür Öztürk ve Yasir Elmacı'nın gitmesi genel anlamda olumlu bir gelişme ama onlar gitti diye oyuncular daha iyi mi oynayacak? Okan Buruk bir aydınlanma yaşayıp yüksek zekâ ürünü taktiklerle rakibi darmadağın edecek bir formül mü bulacak? Ö. Öztürk ve Y. Elmacı gitti diye Serdar Gürler geçen seneki performansını mı gösterecek ya da Ivesa çok zor topları mı çıkaracak?
Bence hepsinin cevabı HAYIR.
2) Başkan Selçuk Öztürk, Yasir Elmacı ve Özgür Öztürk'ün "kellelerini" vererek ve ardından taraftar gruplarıyla görüşüp onların istekleri yönünde adımlar atarak 8 mağlubiyetle tehlikeye girmiş olan koltuğunu sağlama aldı. Taraftar gruplarını övmeyi de ihmal etmedi.
Bunun üzerine taraftar grupları, bu güzel gelişmeler sonucunda farkında olmadan "her şeyin düzeldiği" yanılgısına kapıldı. Evet, belki önemli ve iyi adımlar atıldı ama yetmezdi. Çünkü bu kararlar zaten çoktan düzeltilmesi gereken yanlışları düzeltti. Ama taraftar gruplarımız büyük bir illüzyona kapıldı ve her şey Selçuk Öztürk'ün istediği doğrultuda oldu.
3) Elazığlı vatandaşların Elazığspor'la ilgili en büyük haber kaynağı sosyal medyadaki taraftar gruplarının sayfalarıdır. Başkan Selçuk Öztürk'ün mecburen atmak zorunda kaldığı normalleşme adımlarının, taraftar gruplarında oluşturduğu bu "her şey çok güzel olacak" düşüncesi Elazığlı hemşehrilerimize de sirayet etti. Kentte büyük bir umut var şu an.
"Eee, yani kötü bir şey mi kentin birlik olması, umut taşıması?" denilebilir. Eğer gerçekçi olmayan bir umutsa evet, kötüdür. Birinci madde de neden kötü olduğunu açıklıyor zaten. Çünkü takım ve taktik açısından hiçbir şey değişmedi.
4) Başkan Selçuk Öztürk yaptığı açıklamalarda "Biz bu takıma gönül verdik, Okan hocaya sonuna kadar desteğim." dedi. Aynı Selçuk Öztürk, bir önceki teknik direktörümüz Trond Sollied hakkında deplasmanda 3-1 kazandığımız Kayserispor maçı sonrasında "Ben bu takımdan 10. haftaya kadar bir şey beklemiyorum, galibiyet olmasa da önemli değil, uyum süreci denen bir şey var." demiş ve Sollied'in arkasında olduğunu belirtmişti. Ama gel gör ki Sollied daha 10. hafta bile olmadan KOVULDU. Okan Buruk dikkatli olmalı.
5) Geçen sezon ligde kalmamızın en büyük etkeni olan Yılmaz Vural'la başkan Selçuk Öztürk ve ekibi anlaşamamıştı. Sebep neydi? Yılmaz Vural takımla ilgili bütün yetkilerin kendinde olmasını istiyor, Selçuk Öztürk ise "öyle şey olmaz" diyordu. Selçuk Öztürk kulüple ilgili yetkilerinden asla vazgeçmek istemiyor. O yüzden de "ben işin mutfağındayım, siz oyuncuları getirirsiniz ben oynatırım" felsefesindeki Trond Sollied'i, daha sonra da henüz teknik direktörlük yapmamış olan Okan Buruk'u takımın başına getirdi. Görünen bu gerçekler Selçuk Öztürk'ün yetkileri asla ama
asla kimseyle paylaşmak istemediğinin kanıtı, neden istemediği ise
merak konusu.
Başkan Selçuk Öztürk'ün yaptığı "Yarın basın toplantısında bu takımı daha iyi yöneten varsa 10 dk. içinde bırakıp
giderim. Yeter ki Elazığspor'u daha iyi yönetsinler." açıklaması işte bu yüzden hiç inandırıcı değil.
6) Yönetimin değerini bilmediği Yılmaz Vural bugün bir İngiliz Premiere Lig takımı tarafından isteniyor. Değeri bilinmeyen bir başka isim olan Aydın Karabulut ise Sivasspor'la zirve yarışında ve Fatih Terim tarafından A Milli Takım'a çağırıldı.
PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK? NE YAPMALI?
1) Yönetim değişmeli. Elazığspor daha şeffaf ve daha profesyonel ellere emanet edilmeli. Bu yıl ligden düşmemiz önemli değil. Çünkü daha da kötüsü olabilir; Malatyaspor ve Diyarbakırspor gibi takımların durumuna düşebiliriz.
2) Okan Buruk gitmeli. Bu zorlu ligde kalma savaşında bizi başarıya ulaştıracak kapasiteye sahip değil. Şu an büyük bir dezavantajımız yok. Sadece 6 puan var ve fark kapatılabilir. Ama bu Okan Buruk'la mümkün olmaz. Sadece bize zaman kaybettirir.
3) Önümüzde Bursaspor maçı var. Taraftar grupları ve taraftarlarda oluşan bu iyi hava nedeniyle stadımız tıklım tıklım dolacaktır. Takımda ise pek bir değişiklik olmayacak. Ben Bursaspor karşısında Elazığsporumuzun bir şekilde galip geleceğini düşünüyorum. Ama bu maçı izlerken, Elazığspor'un geleceği için Elazığspor'un yenilmesini istiyor olacağım.
Çünkü ilk planda Okan Buruk gibi tecrübesiz bir teknik direktörün, daha sonra da yönetimin gitmesi ve Elazığspor'un daha aydınlık bir geleceğe ulaşması için birkaç kötü sonucun gelmesi gerekiyor. Bursaspor karşısında kazanacağımızı düşünüyor olsam da bizim için iyi sonuç, lig sonuna kadar güçlü rakiplerle yapacağımız maçların genelinden mağlubiyetle ayrılmak ve bu sayede Okan Buruk'la yollarımızı ayırmak olacaktır. Taraftarlarımız aksini düşünse de gerçek bu. Maalesef.
Değerli Dostum, lütfen şu konuşmasını izler misin? Senin kıymetli yorumunu bekliyorum.
YanıtlaSilhttp://www.youtube.com/watch?v=mUr-HUQ7hd0
İzledim. İnandırıcı ve samimi konuşuyor aslında. Bu da Zafer Yetiş'in "başkanı yönlendirenler var" sözünü ciddileştiriyor.
Silgüzel yazı ellerinize sağlık. inşallah elazığsporumuz bu senede lige tutunur.
YanıtlaSilEvet dostum haklısın, bu arada klüple görüştüm, Sollied, futbolculara aşırı derecede yüklendiği için adale sakatlanmaları bu kadar artmış. Canına okumuş adamların. Fizyoterapistler falan "hocam gözünü seveyim 2,5 saat oldu yüklenmeyelim" falan dediyse de, "yok yok normal" vs. diyormuş adam. 7 tane arka arkaya sakat olur mu bi takımda ya. Kupa maçında çiftlik tavuğu gibi dökülüp durdu adamlar. Luke sakatlandı sonra Volkan da gitti. Köksal yok zaten. İnşallah düzelirler, kupada sakatlanan çocukların da MR ı çekiliyomuş bugün. Galatasaray için şans bizden yana olursa harika olacak. Sence Zülküf mü olur kalede?...
YanıtlaSil