RESMİ SİTENİN HÂLİ FORMALARA RAHMET OKUTUR, MAALESEF!

Elazığspor yönetimi 2013-2014 sezonu formalarını tanıttı. Tanıttı mı dedim ben? Pardon, ne tanıtması yahu! Formaları askıya asıp fotoğrafını çekmişler sonra da o fotoğrafları paint'e atıp birleştirmişler.

Dikkat ederseniz yandaki 4 fotoğrafın birleştirilmesi de düzensiz şekilde olmuş. Fotoğrafların biri büyük biri küçük, tam bir özensizlik örneği.

Formaların sunuluşu hakkında birkaç sözüm daha olacak. Ama isterseniz tasarımı hakkında konuşalım. Formalar genel anlamda çok iyi de değil çok kötü de değil, iyi. Bu anlamda yönetimi tebrik etmek gerekli.

Sadece şu var; sağ alttaki formada kırmızının hakim renk olmasını anlamlandırabilmek mümkün değil. Elazığsporumuzun renkleri BORDO-BEYAZ'dır. Siz kırmızıyı öne çıkarırsanız sizi oluşturan renklerden vazgeçmiş olursunuz ki bu da 1967'den beri gelen köklülüğe darbe vurmaktır.

ÇAĞLAR BİRİNCİ-İBRAHİM KAŞ-MEHMET NAS

Üç önemli transfer yaptık. Bu transferler öncesi yazdığım iki yazı ve onlarda kullandığım kadro seçimini güncellemek istedim. Çünkü aldığımız üç oyuncu da önemli sayılabilecek oyuncular.

Çağlar Birinci: Galatasaray'da geçirdiği son üç sezonda Süper Lig'de toplam 13 karşılaşmada forma giymiş. Son iki sezonda ise sadece üç karşılaşmaya çıkmış ve bu maçlarda toplam 180 dakika görev almış. Bu da demek oluyor ki bu adamın hayatında üç yıldır futbol yok. O yüzden ilk başlarda Çağlar'dan yüksek verim alamayabiliriz. Ama Denizlispor'daki o muhteşem performansını yakalaması biraz zaman alabilmekle beraber işten bile değil.

MEHMET NAS TRANSFERİ

Haftanın başlarında Facebook'ta geziyordum, bir şekilde Mehmet Nas'ın profiline denk geldim. Sonra baktım ki Sivasspor'la ilişiğini kesmiş. Hemen o anda aklıma geldi, Elazığsporumuz hemen kapmalı bu adamı diye.

Onu Samsunspor ve Manisaspor'dan beri takip ediyordum. Sonra kardeş takım Sivas'a geçti. İlginç bir yönü vardı, yedek kulübesinde başladığı maçlarda oyuna girdiği vakit takımı ateşleyen ve attığı paslarla ileri uçtaki oyuncuları besleyip maça yeni bir soluk getiren özelliği çok dikkatimi çekiyordu.

FİKSTÜR ÇEKİMİ SONRASI ELAZIĞSPOR (2013-2014)

Fikstür çekildi, öncelikle hayırlı olsun.

Geçen sene ilk beş haftada sırasıyla Fenerbahçe, Trabzonspor, Kasımpaşa, Beşiktaş, Bursaspor şeklindeydi. Çok dengesiz bir fikstürümüz vardı, ilk haftalarda sağlam rakiplerle üst üste karşılaşmak zorunda kalmak dezavantajlı gibi görünüyordu.

Ama bu Elazığsporumuz için avantaja dönüştü, takımla aşısı tutmayan Bülent Uygun'un gidişi hızlandı ve yerine çok sevdiğimiz Yılmaz Vural'ı getirdik.

Yılmaz Vural'lı Elazığspor da ilk yarıyı başarılı bir şekilde kapattıktan sonra ikinci yarıyı yine zorlu bir fikstürle açtı ama bu 5 maçlık periyotta yeterli puanı alarak ilerisi için umut verdi.

Her neyse, geçen sene geride kaldı. Şimdi bu seneki fikstürümüzü yorumlayalım.

YENİ TRANSFERLERLE ŞEKİLLENEN YENİ KADROMUZ (2013-2014) -2

Şu ana kadar 9 transfer yaptık. Bunlardan -bence- ilk 11'de oynayacak iki oyuncu mevcut.

1) Deniz Yılmaz: Bayern Münih'in altyapısında gelecek vaat eden kategorisinde yer alan bir futbolcuydu. Şu an yaşı 25. Bugüne kadar beklenilen patlamayı yapamadı. Türkiye'nin alt milli takımlarında 55 maça çıktı. Bence patlamayı Elazığsporumuz'da yapacak ve Gekas'ı elimizden kaçırmasaydık geçen sezon buluşacağımız o sağlam forvet oyuncusu  Deniz Yılmaz olacak.

2) Özgür Özkaya: Orhan Ak'tan sonra bu adam bize ilaç gibi gelecek. Şanlıurfaspor'da kendini kanıtladı. Umarım oradaki oyununu geliştirir ve ofansif yönünü de defansif yönü gibi kaliteli yapar. Çünkü bugünün futbolu beklerin hücuma katılmasını istiyor.

Şimdi geçen sezondan bizimle beraber olan oyuncuları değerlendirelim.

YENİ TRANSFERLERLE ŞEKİLLENEN YENİ KADROMUZ (2013-2014) -1

2013-2014 sezonu öncesi şu ana kadar 9 transfer yaptık. Bu transferler sonrası yeni kadromuz nasıl oluşacak diye merak ettim ve yandaki ilk 11'i düzenledim. Buradan bizim için iyi-kötü sonuçlar çıkardım.

İYİ SONUÇLAR

Yeni ilk 11'in eskisinden çok bir farkı yok, bu bir açıdan iyi. Geçen sene ligde kalan kadroyu büyük oranla muhafaza etmiş olduğumuz anlamına geliyor yani.

Sadece üç kaybımız var, onların ikisi de kayıp değil kazanç hatta.

1) Sinan Kaloğlu: Evet, attığı gollerle bize çok puan kazandırdı. Ama saç baş yoldurdu genellikle. Düşünün, geçen yılkü en büyük şikayetimiz forvetsizlikti. Sinan Kaloğlu varken forvetsizlikten şikayet ediyorsak, başarılı olamamış demektir.

TROND SOLLIED, RİSK Mİ YOKSA ŞANS MI?

Elazığsporumuz, teknik direktörlük görevi için Trond Sollied ile anlaştı. Elazığspor yönetimi için anlaşmak yetmiyordu fakat, bunu Nurullah Sağlam ile gelişen olaylarda çok iyi anladık. Nurullah hocayla da anlaşıldığı açıklanmıştı ama iş imzaya gelince ilerleyememiş ve olay kökten bitirilmişti.

Aslında Sollied ile de böyle olabileceği fikri vardı bende, ne var ki sözleşmeye imzalar atılınca geri dönüş ihtimali de ortadan kalkmış oldu. İşte şimdi yeni teknik direktörümüz hakkında birkaç yorumda bulunabilirim.

TEŞEKKÜRLER YILMAZ VURAL!

Biz onu çok sevmiştik; sevecenliği, babacanlığı, adam gibi adamlığıyla tam Elazığ halkının seveceği türden biriydi o. İşinde de çok iyiydi, sadece iyi bir insan değildi yani. Nitekim 2012-2013 sezonunda sekizinci haftada sadece ve sadece üç puanla aldığı takımı diriltti, sezon sonu kırk üç puana ulaştırdı ve gitti...

Arkasından bakakaldık, eveti, onu çok sevmiştik. Ama demek ki kaderde bu varmış, alnımızın yazısı böyleymiş.

Güle Güle Yılmaz Hoca!
Sana şarkıda da dediğimiz gibi;

ADAMIN HASISIN SEN YILMAZ!

Yolun açık olsun, seni her zaman seveceğiz be hocam!




YENİ YAZILARDAN HABERDAR OLMAK İÇİN FACEBOOK'TAN BUYRUN, BURAYA TIKLAYIN, ELAZIĞSPOR'DAN UZAK KALMAYIN!