Yazıya teknik direktörümüz Trond Sollied'in maç öncesi antrenmanlardan birinde söylediği çok önemli sözleri hatırlatarak başlamak istiyorum.
"Bizim için önemli olan, geçen sezonun rövanşını almak. Onlar bize geçen yıl 8 gol attı biz ise sadece 1 gol atabildik. Tabi ki bir rövanş peşindeyiz."
Evet, Sollied geçen sene Yılmaz Vural'ın "bize tecavüz ettiler ya" olarak anlattığı 4-1'lik Kayserispor maçını izlemiş. Kendi evimizde 4-0 kaybettiğimiz maçı da izlemiş. Zaten takıma geldiğinde geçen sezonki bütün maçlarımızın kasetlerini izlemişti Sollied.
Ama bundan daha ötesi var, Sollied takımı öyle bir sahiplenmiş ki kendi idaresinde olmayan zamanki yenilgiyi bile kendi almış gibi içerlemiş ve "rövanş istiyoruz" diyor. Takımı böylesine sahiplenen bir teknik adamımız olduğu için çok şanslıyız.
Sollied'in yaptığı büyük bir iş daha var; Ivesa yerine Zülküf tercihi çok önemli bir hamle. Takıma önemli bir mesaj veriyor ve demiş oluyor ki "isminiz, kariyeriniz, maaşınız, geçmişiniz vs. benim için önemli değil, o an kim iyiyse formayı alır". Ivesa gibi tecrübeli ve koca bir sezon kaleyi başarıyla koruyarak ligde kalmamızda önemli roller oynayan kaleciyi yedek bırakabilme dirayeti göstererek geçen hafta iyi performans sergileyen Zülküf''e kaleyi teslim ediyor.
Maç içi performansımıza gelecek olursak...
Takımın hücumsal anlayışı ve kabiliyeti çok yüksek. Pozisyon oluşturmada zorluk çekmiyoruz. Saha kuru da olsa Hazar Gölü gibi sulu da olsa bir şekilde pozisyon bulmayı beceriyoruz. Son iki maçta ligin önemli ekiplerinden Karabük ve Kayseri'ye attığımız 5 gol de bunu bunu çok iyi gösteriyor.
Ancak bunun yanında çok kötü olduğumuz önemli bir nokta da var: Defans! Kayserispor'dan sadece 1 gol yememiz bizi aldatmasın. Bizim iyi hücum etmemizin yanında teknik anlamda yüksek kapasiteli oyunculara sahip olan Kayserispor yağışın da etkisiyle performansını gösteremedi. Üstüne üstlük Bobo ve Nobre gibi önemli iki gol ayağının da maçta oynayamaması etkili oldu.
İşte bütün bunlara rağmen verdiğimiz pozisyonların çokluğu ve basitliği acı verici. Skordan dolayı taraftar zafer sarhoşluğu içinde ama eğer defansa çare bulamazsak ne kadar iyi hücum edersek edelim ligde iyi bir pozisyona gelemeyiz ve küme düşmeme için uğraşmaya devam ederiz.
Defans probleminin çözülebileceği konusunda umudum var. Victor Vitolo gibi sağlam bir ön libero ile, Pape Sow'un stopere katkısı ve genel defansif anlayışın Trond Sollied tarafından takıma oturtulması ile bu konuda yol alabiliriz. İşte o zaman küme düşme korkusu yaşamayan bir Elazığspor izliyor oluruz ki hepimizin hayali bu. Umarım gerçekleşir.
Maçtan kısa notlar...
Alper Kalemci geçen her hafta ile birlikte performansını yükseltiyor ve defansif anlamda olduğu kadar hücuma da katkı sunarak sanki modern ön libero anlayışını yavaş yavaş bizlere sunan genç bir yetenek gibi. Forma şansı bulursa önü açık olacak.
Çağlar Birinci'nin duran toptan çektiği şut çok etkileyiciydi. Kalede Ertuğrul Taşkıran gibi kaliteli bir isim olmasaydı jeneriklik bir golü olacaktı. Çağlar'ın bu şutlarından daha fazla yararlanmalıyız. Zaten hava toplarında çok fazla etkin değiliz.
Deniz Yılmaz'ın attığı gol tam bir bitiricilik örneğiydi. Bu maçta oynadığı oyunla bize kalitesini gösterdi. Takımın yapması gereken tek şey ona bu yeteneğini sergileyebileceği pozisyonlar hazırlamak. Zira aradığımız forveti bulmuş olabiliriz. Daha Luke Moore ve Yusuf Hadji var. Kadro derinliğimiz iyi.
Serdar Gürler'in morali bozuk ve bu oyununu da etkiliyor. Bir gol bularak üstündeki kötü düşünceleri atabilirdi ama kaleciyle karşı karşıya kalmasına rağmen kısmet olmadı. Umarım yakın zamanda bir gol bularak tekrar kendine gelir. Yeteneklerinden hiç şüphemiz yok.
Yeni birçok isim olmasına rağmen dıştan gördüğümüz kadarıyla takımdaki arkadaşlık ruhu ileri seviyede. Bu da bize başarıyı getirecek en önemli unsur.
Kayserispor'a karşı tek yabancıyla (Tidiane Sane) oynamak ve 3-1 galip gelmek gurur verici. Takımlarını ikinci sınıf yabancılarla dolduran ve bu ülkenin yeteneklerinin önünü kesen takımlara selam olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder